Muhtarlar röportaj dizisinin ilkini Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı, Tomtom Muhtarı Songül Öztunç ile gerçekleştirdik.
RAZİYE SAYASLAN | Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç, sorduğumuz sorulara içten ve samimi yanıtlar verdi. Beyoğlu’nun sorunlarını, muhtarlık hizmetlerinin nasıl geliştirilebileceğini, yoksulluğu ve tabi ki yerel seçim sürecini konuştuk.
Songül Öztunç kimdir? Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
“Ben Songül Öztunç, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanıyım. Ağrılıyım. İki evladım var. 40 yıldır Beyoğlu’nda ikamet ediyorum. 3 dönemdir muhtarım. 2 dönemdir de Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı’yım. İki işimi de severek yapıyorum. Çeşitli dernek ve yardım işleriyle ilgileniyorum.”
Muhtarlık hizmetlerinin daha iyi yerine getirilmesi için, bir dernek başkanı da olarak, sizce neler yapılmalı?
“Biz muhtarlar aslında mahallenin kalbiyiz. Halk ve devlet arasındaki en küçük birimiz. Mahallelerimizde yapılan her türlü çalışmadan haberimizin olmasını ve bilgilendirilmeyi isteriz. Mahalle halkımıza gücümüz yettiğince destek vermeye çalışıyoruz. Pandemi sonrası daralan ekonomiye rağmen, ihtiyaç sahiplerine elimizden geldiğince yardım etmeye devam ediyoruz.”
Beyoğlu’nda gördüğünüz en büyük sorunlar nedir?
“Aslında en büyük sorun, otopark problemi diyebiliriz. Taşıt fazlalığı yüzünden sokak aralarına arabalar park ediliyor, kaldırımlar mecburen işgal ediliyor. Bir acil durum söz konusu olunca da, ambulansa ulaşmada güçlük yaşayabiliyoruz.
Bir diğer sorunumuz da maalesef ki yoksulluk. Eskiden muhtarlığımızı arayıp ‘Muhtarım biz de bir parça yardım etmek istiyoruz’ tarzında arayan vatandaşlarımızın çoğu, artık ne yazık ki ‘Muhtarım ben de yardım kolisi alabilir miyim?’ diye bizlere ulaşıyor. Umarız ki yeni dönemde hem ekonomiyi hem de tüm istanbulu ilgilendiren otopark sorununu çözebiliriz.”
40 yıllık bir Beyoğlu yerlisi olarak, Beyoğlu kültürünü nasıl tanımlıyorsunuz? Bu kültürü devam ettirmek için neler yapılmalıdır?
“Beyoğlu o kadar büyük bir ilçe ve kendi başına bir kent ki, bu kozmopolit yapısından dolayı orada her türlü etnik kökeni, ırkı, gelenek ve göreneği görebilirsiniz. Bu kültürü devam ettirmek için elbette ki bize kalan bu mirasa sahip çıkmak ve onu bütün kusurlarıyla, güzellikleriyle koruyup kollamak gerekiyor.”
Vatandaşlar size kolay ulaşabiliyor mu, en çok hangi konuda, ne tür talepler oluyor?
“Bizim vatandaşımız çat kapı buraya gelip her türlü derdini, üzüntüsünü, sevincini bizimle paylaşabilir. Tüm muhtarlarımızın telefonu gece gündüz açıktır. Karşılıklı bir güven sağladığımız için vatandaşımızın sıkıntılı süreçlerinde onlara yardımcı oluyoruz. Özellikle ekonomik krizden dolayı evinin faturasını ödeyemeyen, çocuğuna bir tane kışlık mont alamayan o kadar çok ailemiz var ki… Bunların hepsine yetişmeye çalışıyoruz. Kendi adıma örnek vermek gerekirse, bir muhtar olarak kendi çevremden yardımlar toplayıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmayı büyük bir istekle yerine getiriyorum. Ayda birkaç kere kurban kestirip ihtiyaç sahiplerine dağıtmayla, yılda 2 bine yakın çocuğun yaz-kış giydirilmesiyle ilgileniyorum.
Asrın felaketi yaşandığında tüm imkanlarımızı seferber edip Hatay ve Maraş gibi afet bölgelerimizde 317’yi aşkın çocuğu giydirmeye çabaladık. Önümüzdeki aylarda da diğer deprem bölgesindeki illerde yardımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Şu ana kadar 10 ilde, Van, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Tunceli gibi şehirlerde 700’er çocuğumuzu giydirmeye muvaffak olduk.
Bunun dışında giyinme yardımlarımızı yılda bir kere okullar açılmadan önce de burada yapıyoruz. Yardımlarımız sadece Beyoğlu için de geçerli değil, diğer semtlerden de yardım almaya gelen vatandaşlarımız var. Geçen günlerde buna benzer bir olay yaşamıştık ve içimize dokunmuştu, muhtarlığımızı arayan bir vatandaşımız bizi Kanarya mahallesinden aradığını söyledi, yani Küçükçekmece’den. Biz o sırada et dağıtımıyla ilgileniyorduk ve belki de bunu şimdi söylerken kalbimin acımasına engel olamıyorum. Yalnızca 2 kilo et için o yoldan buraya gelebileceğini söyleyen vatandaşımız ve daha niceleri o kadar çok ki… İnanın yaşadıklarımızı anlatıyorum.”
Yoksulluk ve ekonomik kriz hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce bu sorun hakkında neler yapılabilir?
“Oldukça zor bir süreçten geçiyoruz ve bu hayata hep pozitif bakan ben bile artık ekonominin düzeleceğine olan ümidimi kaybettim diyebilirim. Ne söylemeli bilmiyorum ama gerçek şu ki bu zorlu dönemde iş olanağı daha fazla sunulmalı, İstanbul’un göç alımı durdurulmalıdır. İnsanlar, İstanbul’a sadece iş olanağı için geldikleri için bu önemli sorun çözülmelidir.”
Malumunuz önümüz seçim, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? siyasi gündem sizce nereye doğru gidiyor?
“Ülkemiz, vatanımız ve ailemiz için hayırlısı neyse o olsun diyorum öncelikle. İstanbul için kim başarılı olacaksa ve faydalı işler yapacaksa ona yönelik bir sonuç olur diyorum. Beyoğlu’ndaki 45 muhtar olarak yerel seçimlerin en iyi şekilde sonuçlanmasını temenni ediyoruz.”
Gazete Beyoğlu olarak Muhtarımız Songül Öztunç’a sıcak sohbeti için bir kez daha teşekkür ediyoruz.